Bazen birkaç dakika süren ani kaygı atakları eşliğinde yoğun bir korku mu yaşıyorsunuz? Belki nabzınız hızlanıyor, terlemeye başlıyorsunuz, nefessiz kalıyor ve delireceğinizi düşünüyorsunuz. Bu tip ataklar görünürde herhangi bir tehlike yokken tetikleniyor ve dahası yeni bir atak geçireceğinizden mi korkuyorsunuz? Eğer öyleyse bir çeşit kaygı bozukluğu olarak da bilinen panik bozukluğa yakalanmış olabilirsiniz. Tedavi edilmediğinde yaşam kalitenizi oldukça düşürebilen bir rahatsızlık olan panik bozukluğu biraz daha detaylı ele alalım.
Panik atak toplumda yaygın görülen bir bozukluktur, insanların %35’inin hayatında en az bir kez panik atak geçirmiş olduğu bilinmektedir. Panik atak genellikle 5 ila 20 dakika sürebilir hatta bazı durumlarda bir saate kadar uzayabilir. Geçirilen atakların sayı ve sıklığı durumun ciddiyetine bağlı olarak değişir.
İşte panik bozukluğun belirtileri:
- Aniden ortaya çıkan ve tekrarlayan panik ataklar
- Kontrolü kaybetme hissi ve ölüm korkuları
- Kalp atışlarında hızlanma, soğuk terleme, titreme, nefessiz kalma, sersemleme, ellerde titreme veya hissizleşme, göğüs ağrısı, karın ağrısı ve mide bulantısı
- Bir sonraki panik atağın ne zaman geleceğini düşünmekle gelen ciddi bir endişe hali
- Geçmişte panik atak geçirilmiş olan yerlerden uzak durmak
Vücut herhangi bir tehlikeyle karşılaştığı anlarda, beyinde otonom sinir sistemi harekete geçerek dövüş-veya-kaç tepkisini (fight-or-flight response) aktive eder. Böyle anlarda vücut birçok kimyasalı salgılamaya başlar, adrenalin de bunlardan biridir ve yaşanan fizyolojik değişikliklerden sorumludur. Örneğin, nabız ve solunum hızlanır, vücuttaki kan daha çok kaslara iletilmeye başlar ki kişi tehlikeli durumla dövüşebilsin ya da ondan kaçabilsin. İşte panik atak esnasında da vücutta dövüş-veya-kaç tepkisi aktive olur ancak tek fark ortada bunu tetikleyecek bir tehlike olmayışıdır. Kişi stressiz anlarda, televizyon izlerken hatta uykusunda bile panik atak geçirebilir.
Panik atak; ani kayıplar, kazalar, boşanmalar gibi stresli dönemler ile terfi alma, evlenme, bebek sahibi olma gibi olumlu stres dediğimiz hayat değişikliklerinin ardından tetiklenebilir. Panik atağın yatışmasının ardından sıklıkla yeni bir atak geçirme korkusu olarak tanımlanan beklenti anksiyetesi gelişmektedir. Özellikle ilk atak nerede yaşandıysa o yerlerde atak geçirme beklentisi gelişir. Hastada panik ataklar kontrol altına alınsa bile atak geçirme korkusu devam edebilir.
Panik atak sırasında ne yapabilirsiniz?
- Atakla savaşmayın.
- Olduğunuz yerde kalmaya çalışın.
- Yavaşça derin nefesler almayı deneyin.
- Mümkünse ellerinizi soğuk suyla yıkayın.
- Atağın birazdan biteceğini kendinize tekrarlayın.
- Gözünüzün önüne pozitif ve sizi gevşetecek görüntüler getirmeyi deneyin.
- Panik atağın hayati bir tehlike yaratmıyor olduğunu hatırlayın.
Panik bozukluğun ilaçla tedavisinde antidepresanlar ve anksiyolitiklerin etkililiği birçok araştırma tarafından desteklenmektedir. Yapılan izleme çalışmaları ise panik bozukluk tedavisinde psikolojik müdahalelerin etkisinin kalıcılığı ve ilaç tedavisine olan üstünlüğünü ortaya koymuştur. Eğer kişi panik ataklar yaşıyor ve tekrarlanacağı endişesiyle yoğun bir beklenti kaygısı içine giriyorsa, işlevselliği bozulmaya başlamışsa ve yaşanılanlar bedensel değişiklikler ile açıklanamıyorsa, bir uzmana başvurmalıdır.
https://www.nhs.uk/conditions/panic-disorder/
https://www.betterhealth.vic.gov.au/health/conditionsandtreatments/panic-attack
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/panik-atak-kontrolu-icin-10-altin-kural/
https://www.nimh.nih.gov/health/publications/panic-disorder-when-fear-overwhelms/index.shtml
